koyu yeşil bıçak yarası……………..

geriye sarıyor

ezber………

ben, yeniliyor imkansıza

ve

bilinmeyen tütsülüyor

soluğu…………….

ağır bir ağız kokusuyla…………

ellerime dökülmüş

kelepçeler…………

kirpiklerimde pranga

ben,

vurgunum hasrete

biliyor musun…………

postallarım da kokuyor nicedir……..

bacakları kırılmış

bir sevda masalı benimkisi………..

varoşlar vuslat sanıyor bunu

tüyü bitmemiş bir aşk yani

damlalar sızıyor

çeşme başında…………..

mendilim kırmızı…………

nasıl da

kendimiz sanıyoruz herkesi…..

yüreğimizde

bıçak yarası………..

gözlerimizi boyardık maviye

oynarken…………..

şimdi her şey

koyu yeşil………..

sadece saçlarımız

rüzgar……….

geriye sarıyor düşler……….

akasyaların gölgeleri ilaçlı artık…………

ve

kelebekler özgür…………..

           17/02/2009 

biliyorum gideceksin…………..

bilmeden sevdim seni………….

hissettiklerimden…………

önce çizdim uzun uzun……

sözcükler ekledim usuma…..

gözlerine rastladığımda

anladım…..

ve

tebessümüne……….

bir kadına bakmayı özlemişim

elini tutmayı………

onu düşünmeyi.............

heyecanlanmayı......

seni seviyorum diyebilmeyi.....

beklemeyi özlemişim....

çok................

biliyorum gideceksin

gelmeden daha………

tütsülenmiş bir büyüyü

taşıyacağım ben

her peçete yaprağında………..

yüzüm aydınlanacak

ve

salıncaklara saklanacağım……..

umudun battığı yerde………..

       04/01/2009 

mumdan tebessümler………….

umudum

sanki hep yaşayacakmışçasına

soluklandı  gözlerinde

ve

hüznüm yenildi tebessümüne

üzgünüm

bahar sandım kendimi

sevdiğim hazanı itip kenara……

ey çaresizlik

sanma ki sürecek

dağınıklığım…….

kentin kirli sokaklarından

sökeceğim tebessümünü

basacağım yüreğime

sessizliğin büyüsünü bozan

kalabalığa inat….

direneceğim……………..

ey gökyüzü

karanlığın efendisi

çek seraplarını üzerimden

mavi mumların

tütsülenmiş şavklarını

koyma usuma

çöz gözlerimi

yüreğime mahkum etme beni

yoruldum susmaktan…..

             06/01/2009 

yanık izleri……….

bilmediğim,

bir ölümü kucaklıyorum

buz keşmiş kentin

kaygan kaldırımlarında…..

karanlığın,

aydınlanmasını çiziyorum

erken gidişlerin

izlerinde…… bilmeden………

saatler durmuş……..

yanılsamanın büyüsü

toprağı öpüyor

aceleyle…………

taşları olmayan bir mezarlıkta

isimsiz renkler dolanıyor

karanın üzerinde……

ne gölgeleri var;

martıların……..

ne sesleri….

derin bir uçurum kanıyor........

kenarında,

düşler kor kırmızı………….

          19/01/2009 

suyu boyamak………….

ölümler kovalıyor geceyi………

düşümde,

teninde mum ışığı

bir kadın.......

ben renk körü........

intiharlar kovalıyor geceyi

düşümde,

aydınlıklar içinde

bir yüz.........

ben gökkuşağı..........

yağmurlar kovalıyor geceyi

düşümde,

büyülenmiş bir kadeh....

ıslak......

ben saki.......

korundayım gecenin……

gece kovalıyor beni…………..

karanlığı

boyuyorum suda………

             16/01/2009